Donald Trump’ın ailesi tarafından desteklenen ve kripto para dünyasında büyük yankı uyandıran World Liberty Financial (WLFI), yeni bir dönemi başlatacak olan non-transferable (devredilemez) bir yönetişim tokeni piyasaya sürmeye hazırlanıyor. ABD Menkul Kıymetler ve Borsa Komisyonu’nun (SEC) Regülasyon D kapsamında tanımlanan bu token, yalnızca akredite yatırımcılara sunulmakta. WLFI’nin bu yenilikçi hamlesi, geleneksel kripto para projelerinden oldukça farklı bir yaklaşım benimsemekte. Böylece ekonomik kazançlardan çok, yönetişim katılımına odaklı.
Trump’ın kripto para projesi: WLFI
World Liberty Financial, projeye olan yoğun ilgiye rağmen piyasaya sürdüğü tokenin yalnızca yönetimsel haklar sunduğunu ve ticari bir değer taşımadığını vurguladı. Kripto para sahipleri, projede söz sahibi olma fırsatına sahip olacaklar. Ancak bu haklar, kullanıcıya finansal bir getiri sağlamayacak. Proje ekibi, tokenlerin %63’ünü halka arz etmeyi, %17’sini kullanıcı ödüllerine ayırmayı ve geri kalan %20’sini de proje ekibine tahsis etmeyi planlıyor. Bu dağıtım modeli, WLFI’nin merkeziyetsiz finans dünyasında adil bir yönetim anlayışını savunduğunu gösteriyor.
Eski ABD Başkanı Donald Trump’ın desteğiyle hayata geçirilen bu proje, kritik. Zira özellikle regülasyonların netleşmesi ve kullanıcı dostu bir yapının oluşturulması üzerinde duruyor. Lansman sırasında projeye gösterilen yoğun ilgiye rağmen, Trump’ın konuşmasında daha çok genel kripto para politikaları üzerinde durması dikkat çekti. Bu durum, projenin detaylarına dair hala bazı belirsizliklerin olduğunu gösteriyor.
Trump ve kripto dünyasındaki siyasi bölünmeler
Yatırım bankası TD Cowen’in Washington Araştırma Grubu analisti Jaret Seiberg’e göre, Trump ailesinin World Liberty Financial projesi, Washington’daki yasa yapıcılar arasında bölünmelere neden olabilir. Bu bölünme, kripto para sektörü için oldukça kritik bir dönemeç. Zira yasama süreçlerini engelleme potansiyeli var. Seiberg, özellikle Trump’ın Kasım seçimlerini kazanması durumunda, bu projenin önemli bir siyasi sorun haline gelebileceğini belirtiyor. Demokratlar, Trump ailesini zenginleştirdiği düşünülen herhangi bir yasayı desteklememek için bu projeye mesafeli durabiliyor.
Kripto para sektörü, son yıllarda yasama organlarının dikkatini çekmiş durumda. Capitol Hill’de kripto düzenlemeleriyle ilgili birçok yasa tasarısı gündemde. Özellikle Temsilciler Meclisi Finansal Hizmetler Komitesi’nin en üst düzey Demokratı Maxine Waters, açıklama yaptı. Zira bu tür projelerin yatırımcılar için risk taşıdığını belirtti. Ayrıca, DeFi’nin (merkeziyetsiz finans) şeffaflık sağlamaya çalışırken dolandırıcılık ve bilgi eşitsizliği gibi riskleri artırabileceğini savunmakta. Waters’ın bu endişesi, WLFI gibi projelerin geleceği açısından önemli bir uyarı niteliğinde.
SEC’e Trump eleştirisi
Trump, SEC’in kripto dünyasına yönelik tutumunu sert bir şekilde eleştirdi. Özellikle SEC Başkanı Gary Gensler’in yönetiminde kripto düzenlemelerine karşı olduğunu belirtti. Gensler’ın “son derece düşmanca” bir yaklaşım sergilendiğini iddia eden Trump, açıklamalarına devam etti. Özellikle SEC’in kripto şirketlerine yönelik sert müdahalelerinin sektörü olumsuz etkilediğini savundu. Coinbase, Binance ve Kraken gibi büyük kripto para borsalarının yanı sıra OpenSea gibi NFT platformlarının da bu düzenlemelerden olumsuz etkilendiğini belirten Trump, mevcut düzenleyici ortamın kripto dünyasında büyük bir belirsizlik yarattığını ifade etti.
Trump’ın kripto sektörüne yönelik desteği, yalnızca eleştiriyle sınırlı kalmıyor. Nashville’de düzenlenen Bitcoin 2024 konferansında yaptığı konuşmada, dikkat çekmişti. Zira ABD için “stratejik bir Bitcoin stoku” oluşturma sözü verdi. Trump, ülkedeki tüm Bitcoin üretiminin ABD’de gerçekleştirilmesi gerektiğini vurguladı. Zira, kendisini kripto dostu bir aday olarak konumlandırmaya çalışıyor. Bu yaklaşım, Trump’ın kripto para dünyasında önemli bir figür haline gelmesini sağlıyor.